Mobil uygulamalar, markaların kullanıcıyla en doğrudan temas kurduğu dijital ürünlerdir. Başarı ekran sayısıyla değil, ürünün temel yapısıyla belirlenir.
Bu sayfa, Pikap’ın mobil uygulama projelerinde izlediği tasarım ve geliştirme sürecini anlatır.
Uygulamanın mantığını kurmak, bilgi mimarisini oluşturmak ve akışları netleştirmek çalışmanın temel adımlarıdır. Amaç, kullanımı kolay, anlaşılır ve uzun ömürlü bir ürün tasarlamaktır.
Her mobil uygulama projesi, temel ürün kararlarının netleştirilmesiyle başlar.
Bu aşamada kullanıcı ihtiyaçları, iş hedefleri ve uygulamanın kullanım senaryoları değerlendirilir. Bilgi mimarisi, akışlar ve kullanıcı hikâyeleri bu doğrultuda oluşturulur.
Bu çalışma, uygulamanın ilerleyen aşamalarda doğru ve tutarlı şekilde büyümesini sağlar.
Tasarım; kullanıcıların uygulamayla kurduğu ilişkinin omurgasıdır.
Arayüz, markanın diliyle uyumlu olacak şekilde planlanır. Bilgi hiyerarşisi, etkileşim detayları ve kullanım kolaylığı bu aşamanın odak noktasıdır.
Ortaya çıkan yapı sade, anlaşılır ve hızlı öğrenilebilen bir deneyim sunar. Bu bölümde Tracky ve diğer arayüz örnekleri görsel olarak desteklenebilir.
Tüm ekranlar etkileşimli prototip olarak hazırlanır.
Bu prototip üzerinde senaryolar denenir, akışlar kontrol edilir ve olası noktalar ortaya çıkar. Test süreci hem geliştirme riskini azaltır hem de ekibin ürünü daha net anlamasını sağlar.
Pikap, mobil uygulama geliştirmeyi de üstlenebilir.
Uygulamanın ön yüzü Flutter ile tek kod tabanı üzerinden hazırlanır.
Bu yaklaşım, iOS ve Android sürümlerinin hızlı ve tutarlı şekilde üretilmesini sağlar.
Uygulamanın ihtiyaç duyduğu backend mimarisini de kurabiliriz.
Yönetim paneli, API yapısı, veri modelleri ve entegrasyon katmanları Pikap tarafından geliştirilebilir. Mevcut bir sisteminiz varsa uygulama doğrudan API’larınızla haberleşecek şekilde yapılandırılır.
Tasarım ile geliştirme arasındaki sürecin tek ekip tarafından yönetilmesi, projeyi güvenli ve verimli kılar.
Kullanıcı ilk 30 saniyede uygulamayı benimser veya terk eder.
Bilgi hiyerarşisi karmaşıksa, kullanım oranları hızla düşer.
Tasarım tutarlılığı, bakım maliyetini doğrudan azaltır.
Bir mobil uygulama yalnızca çizilmiş ekranlardan oluşmaz. Kullanıcı, ekrandan çok daha önce uygulamanın davranışını hisseder. Bu davranış; geçişlerin ritmi, dokunma anındaki geri bildirim, bir ekranın diğerine nasıl bağlandığı, yüklenme anlarının nasıl çözüldüğü gibi görünmeyen, ama deneyimin tamamını tanımlayan mikro kararların toplamıdır. Pikap bu alanı yalnızca bir estetik katman olarak değil, ürünün işleyen mekanizmasının ayrılmaz bir parçası olarak ele alır.
Interaction tasarımı, bir kullanıcının uygulamanın ne yaptığını düşünmeden hissedebilmesiyle başlar. Motion ise bu sezgiselliği görünür kılan en temel araçtır.
Mobil uygulama projelerinde ihtiyaçlar çoğu zaman aynı görünse de proje tipleri birbirinden oldukça farklıdır. Kimi ekip yalnızca arayüz tasarımına ihtiyaç duyar, kimi ekip backend’i hazır olduğu için ön yüzün yeniden ele alınmasını ister, kimi ekip ise sıfırdan bir ürün geliştirmek üzeredir. Aşağıdaki senaryolar, hangi yaklaşımın sizin projenize uygun olduğunu anlamanıza yardımcı olur.
Sıfırdan bir uygulama geliştiriyorsanız;
Ürün kurgusu, akışlar ve tasarım birlikte planlanır; gerekirse geliştirme de tek çatı altında yapılır.
Mevcut bir uygulamayı yeniliyorsanız;
Kullanıcı akışlarını, ekranları ve motion dilini yeniden ele alır; deneyimi daha anlaşılır ve tutarlı hale getiririz.
Backend’iniz hazırsa;
Uygulama tasarımı ve Flutter ön yüz geliştirme backend’inizle doğrudan uyumlu şekilde ilerler.
Backend yoksa veya yenilenmesi gerekiyorsa;
Mobil arayüz ile backend mimarisi eş zamanlı kurulur; veri modeli, yönetim paneli ve API yapısı netleştirilir.
Emin değilseniz;
Projenizi birlikte değerlendirdiğimiz kısa bir görüşme, doğru yaklaşımı belirlemek için yeterlidir.
Bir mobil uygulama tasarımının süresi, ürünün kapsamına, modül sayısına ve kullanıcı rolleri arasındaki farklara göre değişir. Ortalama ölçekte bir uygulamada tasarım süreci dört ila sekiz hafta arasında ilerler.
Bu süreç yalnızca ekranların çizildiği bir dönem değildir; bilgi mimarisinin kurulması, akışların doğrulanması ve kullanıcı davranışının netleştirilmesi de bu sürenin içindedir.
Prototip aşaması doğru hazırlanırsa geliştirme süreci daha hızlı ve risksiz ilerler.
Modern mobil geliştirme yaklaşımlarında Flutter gibi tek kod tabanı sistemleri, tasarım tutarlılığıyla son derece uyumludur. Widget temelli yapısı, arayüz bileşenlerinin aynı davranış prensipleriyle yeniden kullanılmasını kolaylaştırır.
Doğru tasarım sistemi kurulduğunda hem Android hem iOS için tasarımın aynı tutarlılıkta çıkması daha kolay olur. Pikap tasarım sürecinde bu teknolojik çerçeveleri dikkate alarak bileşenlerin davranış haritalarını sistematik biçimde tanımlar.
İlk sürüm, çoğu zaman kullanıcıya sunulan bir deneme alanıdır. Gerçek kullanım verileri gelmeden uygulamanın nerede zorlanacağını, hangi adımların hızlandığını veya hangi modüllerin gereksiz olduğunu kestirmek zordur. Kullanıcıların uygulamayı günlük hayatta nasıl kullandığı, tasarımın teorideki doğruluğundan daha çok şey söyler.
Pikap bu nedenle lansmanı bir bitiş değil, bir ölçümleme başlangıcı olarak görür ve tasarım sistemini sonraki sürümlere göre şekillendirir.